AQUAMAN: DC Düze Çıkarken


Sanki Bir Şeyler Düzelecek




28 Aralık 2018 Cuma itibariyle DCEU’nun (DC Extended Universe/DC Genişletilmiş Evreni) altıncı filmi olan Aquaman ülkemizde vizyona girdi. Şimdiye kadar “Man of Steel”, “Batman Vs Superman Dawn of Justice”, “Suicide Squad”, “Wonder Woman” ve “Justice League” filmlerini izlemiştik. Bu filmler içinden Wonder Woman dışındaki diğer dört film geniş bir kitle tarafından kesinlikle beğenilmedi ve DC, sinema evreni oluşturma konusunda Marvel’ın bir hayli gerisinde kaldı. Seyircilerin, DC hayranı olan seyircilerin büyük bir kısmı DCEU’dan ümidini kesmek üzere.

Ancak geçen yaz başında piyasaya sürülen iki film fragmanı ile bir umut ışığı doğdu hayalleri yıkılan seyircinin kalbinde. Önce “Aquaman” ve sonrasında da “Shazam” ile birlikte. Shazam için henüz birkaç ay var ancak Aquaman sonunda sinema salonlarına geldi. 2018 yılında DC’ye ait tek süper kahraman filmi olan Aquaman güzel sinyaller veriyor.

İlk başta ve en temel şey olarak şunu söylemek istiyorum; CGI bu defa gerçekten daha iyi. Justice League izleyen birçok kişinin en büyük eleştirisi su altı sahnelerinin ne kadar kötü olduğu hakkındaydı. Haklılardı da. Bu filme karşı önyargılı olanların çoğunun temel endişesi de bu yönde. Su altı sahnelerinin çekimleri iyi olacak mı yoksa bir önceki film gibi mi olacak? Ancak içiniz rahat olsun bu defa gerçekten çok daha iyi olmuş. Belki kimileri yine beğenmeyecek ama kendi adıma ben bu filmi ve su altı sahnelerini çok beğendim.

Sağa sola sapmadan niyeti belli bir şekilde ve elbette kendi içinde ilerleyen bir film Aquaman. Elimden geldiğince spoiler vermemek için konuya girmeyeceğim ama şunu söyleyebilirim internette dolaşan yorumlarda olduğu gibi çakma bir “Thor” hikayesi değil. Şu Marvel’i yücelten, DC’yi yeren yorumlar zincirine dahil olmaya gerek yok. Tamam Marvel sinematik evren olayında çok başarılı oldu ama bu ikisi çok farklı evrenler. DC şimdilerde yalpalıyor ve ritmini bulmak için uğraşıyor. Eminimki bulduğu zaman çok daha lezzetli filmler izleyeceğiz. İşte Aquaman bunun için bir işaret. Belki bir baklava değil ama bir burma tatlısı. Belki aradığımız, istediğimiz lezzet bu değil ama yinede lezzetli, yinede tatlı. Ağzımızda güzel bir tat bırakıyor. Anlıyoruz ki usta (Warner Bros.) bu kıvamı tutturmaya devam ederse dondurmalı baklava yiyeceğimiz dönemler çok da uzak değil.

Filmde sürpriz bir son ya da hikayenin akışında beklenmedik bir durum yok. Bu filmin temel amacı DC evreni içinde Aquaman için sağlam bir yer oluşturmak ve bence bunu da en iyi şekilde yapıyor. DCEU’nun karanlık atmosferinden uzak, yer yer ciddi, bol aksiyonlu ve eğlenceli bir film.

Jason Momoa zaten kendini Justice League filminde Aquaman olarak benimsetmişti. Ancak bu filmde karakterle bütünleşmesi çok daha öte bir hal almış ve sanırım bundan sonra klasik sarışın çizgi roman Aquaman’ini uzun bir süre göremeyeceğiz ve bundan sonra Aquaman çizimlerinde referans noktası Jason Momoa’nın karakteri olacak. Diğer yandan Amber Heard ise Justice League’de karakteri adına bize pek bir şey gösterme fırsatı bulamamıştı. Ancak bu filmde çok güçlü bir kadın karşımıza çıkıyor. Mera karakterinin tek görevi Aquaman’i desteklemek ve onun daha da parlamasını sağlamak değil. Oldukça güçlü, yetenekli ve kendinden emin bir karakter. Aquaman’in destekçisi değil, onun dengi ve ortağı. Hikayenin ilerleyişinde biri diğeri için olmazsa olmaz yani.

Eleştirebileceğim ve beni en çok rahatsız eden şey ise; filmde DCEU referanslarının en net şekilde sadece tek bir sahnede geçiyor oluşuydu. Film sanki evrenden bağımsız bir yapımmış gibi bir konuma geliyor böylelikle. Yani ilk 5 filmi hiçbir şekilde izlemeden giden bir seyircinin hakim olamayacağı hiçbir olay yok. Film tek bir sahnede geçen bir diyalogla evrene mesaj çakıp, bizim sizinle işimiz yok; biz kendi yolumuza bakıyoruz diyor ve öyle devam ediyor.

Film bir gişe filmi ya da popüler sinema ya da birinci sinema; nasıl adlandıracağınız size kalmış. Bu filmlerin ilk amacı seyirciyi eğlendirmek ve olabildiğince çok izleyiciyi salonlara çekip kazanç sağlamaktır. Aquaman de kendi adına bunu elinden geldiğince iyi bir şekilde yapıyor. Görsel efektler, aksiyon ve dövüş sahneleri, özdeşlik kurulacak karakterler yaratma ve elbette aşk ile ancak tüm bu ön plandaki olayların yanısıra çok çok önemli bir soruna da değiniyor. Çevre kirliliği. Son yüz yıllık süreçteki dünya savaşları, sanayileşme ve artan nüfusla birlikte özellikle denizleri çöplerimzile zehirledik. Film ön planda olmamakla birlikte en temel olarak bu konuya değiniyor. İnsan ırkı dünyayı zehirliyor. Dediğim gibi bu film bir gişe filmi ve ilk amacı eğlendirip para kazandırmak. Ancak bunlara rağmen çok önemli bir sorunu bize hatırlatarak topluma, insanlığa bir mesaj vermeyi de ihmal etmiyor.

Sonuç olarak ben bu filme, eğer imkanınız varsa, gidin derim. Beğeneceğiniz ve beğenmeyeceğiniz yerler elbet olacak ama eminim sizde göreceksiniz benim gördüğüm umut ışığını. DC tarafında bir şeyler yolunda gitmeye başlamış, eğer bunu koruyabilirlerse çok daha güzel filmler bizi bekliyor. Ben şimdiden Shazam ve Wonder Woman 2 için heyecanlanmaya başladım bile. Aquaman’e gidecekler için; şimdiden iyi eğlenceler.

Kazan (29/12/2018)


Yorumlar