Kan Mı Yoksa Sevgi Mi? Bizi Aile Yapan Nedir?
Bu
yazıya bir hafta gecikmeli olarak el atabildim çünkü vize haftası
sebebiyle biraz yoğundum; yazmam, hazırlamam gereken başka
ödevlerim mevcuttu. Film 5 Nisan’da vizyona girdi, an itibariyle
ise tarih 12 Nisan. Şimdiye kadar her yerde herkes film ile alakalı
olarak bir sürü şey konuştu, fikir yürüttü ama olsun; benim de
vardır söyleyecek bir şeylerim illaha. Hadi başlayalım.
Öncelikle
yine dert yanarak başlayacağım. DC ve onun haklarına sahip olan
Warner Bros. Pictures, Marvel’in yürüyerek kaydettiği mesafeyi
koşarak geçmek ve ona yetişmek istediler. Ancak unuttukları bir
şey vardı. Hiç kimse emeklemeyi öğrenmeden koşmaya başlayamaz.
Mesela Marvel cephesi; inanıyorum ki “Endgame” filmi sonrası
artık yürümeyi bırakacak ve koşmaya başlayacaklar. Şimdiye
kadarki on yıldan daha başarılı projeler de ortaya koyacaklar ama
onlar çok başka bir mesele. Bugünün konusu “Shazam!” ve DCEU
(DC Extended Universe ya da DC Genişletilmiş Evreni). Dedim ya
emeklemeyi ve yürümeyi öğrenmeden koşmaya kalkan bir DC vardı
ilk başlarda. Bu hızlı ilerleyişte “Man of Steel” ve “Batman
V Superman Dawn of Justice” görece iyi filmlerdi ve “Wonder
Woman” ise vizyon açıcı bir film olarak önemliydi. Ancak
“Suicide Squad” ve “Justice League” filmleri bende dahil
olmak üzere birçok DC sever için başarısız deneyimlerdi. DCEU,
“Suicide Squad” filmi ile başladığı bu koşuda ilk defa
takıldı ve dengesini kaybetti. Ardından “Justice League” geldi
ve bu defa sadece takılmak ve dengesini kaybetmekle kalmadı, adeta
yere kapaklandı. Ağır yara aldı diyebiliriz. Ancak 2018’in
sonrasında gelen “Aquaman” ve şimdi vizyona giren “Shazam’”
filmleri biz seyirciler için DCEU adına olumlu sinyaller veriyor
bana göre. DC tarafından gelen solo filmlere yönelme açıklaması
da bu filmlerin ardından oldukça yerinde bir karar gibi görünüyor.
Ben inanıyorum, her şey güzel olacak.
Neyse
DC konuşmaktan “Shazam!” özeline geçemedim bir türlü.
Öncelikle filmin künyesine ve konusuna kısaca değinelim.
5
Nisan 2019’da “Shazam 6 Güç!” adıyla ülkemizde vizyona
giren ve DCEU bünyesinde çekilen 7. film olan bu filmin
yönetmenliğini daha önce “Lights Out/Işıklar Sönünce” ve
“Annabelle: Creation/Annabelle: Kötülüğün Doğuşu” gibi iki
korku filmi yönetmiş ve öcesinde kısa film çalışmaları
bulunan David F. Sandberg yapmaktadır. Filmin senaryosu ise Henry
Gayden’e aittir. Gayden ise daha önce “Earth to Echo” filminin
senaryosunu yazmıştır.
Oyuncu
kadrosu içerisinde ise en önemli rolleri Zachary Levi (Shazam),
Mark Strong (Dr. Sivana) ve Asher Angel (Billy Batson)
üstlenmektedirler. Asıl ününe “Chuck” dizisiyle kavuşan
Zachary Levi “Shazam!” filmi öncesinde, Marvel evreninde “Thor
The Dark World/Thor Karanlık Dünya” ve “Thor Ragnarok”
filmlerinde “Fandral” karakterine de hayat vermiştir. Filmin
kötüsü Dr. Sivana’ya hayat veren Mark Strong ise “Shazam!”
öncesinde “John Carter/John Carter: İki Dünya Arasında”,
“Kingsman” serisi, “The Imitation Game/Enigma” ve “Anna”
gibi filmlerde yer almış bir oyuncudur. Son olarak Asher Angel ise
çok genç bir oyuncudur ve bu film öncesi tek projesi “Andi Mack”
adlı TV dizisidir.
Filmin
hikayesi ise Shazam adlı büyücünün artık yaşlandığı ve
dünyayı korumak için muhafızlığını yaptığı “Yedi Ölümcül
Günah” olarak anılan canavarlar “Şehvet, Gurur, Öfke,
Tembellik, Kıskançlık, Oburluk ve Açgözlülük” için, yani
onların tutsaklığını devam ettirmek için yeterince gücünün
kalmadığı bir dönemde geçmektedir. Güçten düşen ve yaşlanan
büyücü görevini devredebileceği bir şampiyon aramaya başlar.
Bu görev için seçilen kişi ise 15 yaşında bir yetim olan Billy
Batson’dır. Billy bir yandan yıllar önce kaybettiği gerçek
ailesini ararken diğer yandan da onu evlat edinen yeni ebeveynleri
ve kardeşleri ile birlikte aile kavramının anlamını kavramaya
çalışmaktadır. Tüm bunların ortasında ise birdenbire üstüne
yüklenen bu güçler ve beraberinde gelen sorumlulukları keşfetmek
zorunda kalır. Her şey daha zor olamaz dediği anda ise karşısına
Shazam güçlerinin peşinde olan kötü adam Dr. Sivana çıkar.
Peki
bu filme neden gidilir, seyirciye ne veriyor? En temelde Shazam bir
aile filmi. Aile nedir, nasıl aile olunur, gerekli olan nedir onu
sorgulatıyor. Ana karakterimiz Billy Batson filmin başından
itibaren yıllar önce bir lunaparkta kaybettiği gerçek annesini
aramaktadır. Bu onun en büyük arzusudur. Ancak bu kadınla
arasındaki tek bağ kan bağıdır. Diğer taraftan ise onu evlat
edinen yeni anne babası vardır. Kendileri de bir zamanlar yetim
olan bu kişiler Billy’e bir yuva ve sevgilerini sunmaktadırlar.
Ayrıca bu evde onu kardeş olarak kabul etmeye hazır 5 çocuk daha
vardır. Bilyy film boyunca aile olmak için gerekli olanın ne
olduğunu bulmaya çalışır, bunun çatışmasını yaşar. Bizi
aile yapan nedir? Sevgi mi yoksa kan mı? Elbette sonunda hepimiz
için geçerli olan doğru cavaba o da ulaşır; sevgi! Aile ile
alakalı bir diğer yaklaşım ise Dr. Sivana üzerinden bize
yansıtılır. Bir yanda ailesini bulmak için her şeyi yapan Billy,
diğer yanda ise ailesinden nefret edeb Dr. Sivana. Sevgisiz büyümüş
bir çocuktur Dr. Sivana; sevgisiz, hor görülmüş ve dışlanmış
bir çocuk. Bu da bize şunu göstermektedir; bizim kim olacağımızı,
neye dönüşeceğimizi aile belirler. İyi biri olmak ya da kötülüğe
sapmak arasındaki ince hatta ailemizin bizi nereye iteceği ya da
nereye çekeceği çok önemlidir.
Bir
süper kahraman filmi olmasına rağmen; dediğim gibi aslında bir
aile filmidir “Shazam!” ve çocukların aile kavramına
yaklaşımlarını ele alır. Bunun dışında filmin hikayesine
baktığımızda; bir orijin hikayesi olduğu için aksiyonu o kadar
bol değildir. Yani sürekli aksiyon içerisinde ilerleyen bir film
bekleyerek gitmeyin salona. Çoğunlukla Billy Batson’ın güçlerini
ve aile kavramını keşfediş sürecine odaklanan bir hikaye görürüz
ama karakter iyi bir şekilde işlenerek DCEU içine başarılı bir
şekilde eklenmiştir. Evren içerisinde geçtiğini aynı bir önceki
“Aquaman” filminde olduğu gibi küçük referanslar ve bazı
sürprizler ile görürüz ama evren içerisinde olmasına rağmen
kendi içinde ilerleyen bir hikayedir.
Filmle
alakalı olarak değinebileceğim bir diğer nokta Shazam’ın
güçleri; “Süleyman’ın
bilgeliği, Herkül’ün
kuvveti, Atlas’ın
dayanıklılığı, Zeus’un
gücü, Aşil’in
cesareti ve Merkür’ün
hızı”. Yunan mitolojisine ve büyüye dayanan güçleri ile
birlikte SHAZAM, DC evreni içerisinde Superman’e denk olabilecek
olağanüstü bir karakterdir ve inanıyorum ki ilerleyen süreçte
güçlerinin tam kontrolünü sağlayan bir Shazam ile birlikte çok
daha başarılı devam filmleri izleyeceğiz.
Devam
filmleri diyorum çünkü film kendi içinde devam filmlerinin kötü
adamlarını ve Shazam’ın mücadele edeceği karakterleri bize
sunuyor. Bunlar Mr. Mind ve Black Adam. Teorim şu şekilde; ikinci
filmde Shazam tekrar karşısına çıkacak olan Dr. Sivana ve bu
sefer ona yardımıcı olacak olan Mr. Mind ile mücadele edecek.
Üçüncü filmde ise Shazam’a güçlerini veren büyücünün bir
önceki şampiyonu Black Adam kötü olarak karşımıza çıkacak.
Öncelikle
kısaca Mr. Mind kimdir ona değinelim; Mr. Mind, Venüs gezegeninden
gelen ve zihin kontrol güçleri bulunan bir uzay solucanı ya da
tırtılıdır. Solucan dediğime bakmayın düşmanlarının
kontrolünü ele geçirebildiği için oldukça tehlikeli birisidir
ve bana göre Dr. Sivana da onun tarafından kontrol edilecek ve
Shazam’a karşı savaşmak için kullanılacaktır. Black Adam ise
dediğim gibi Shazam ile aynı güçlere sahip olan ama sonrasında
kötüleştiği için sürgün edilen büyücünün eski şampiyonu.
Bu karakteri DCEU içinde Dwayne Johnson’ın canlandıracağı ve
kendine ait bir solo filmi olacağı daha önceden duyurulmuştu.
Bana göre bu solo filmde Black Adam’ın güçlerini kazanış ve
kötü olduktan sonra sürgününe kadar olan süreç anlatılacak ve
sonrasında bu karakter ikinci filmde Mr. Mind ve Dr. Sivana
ikilisini alt etmiş olan Shazam’ın karşısına üçüncü filmin
kötüsü olarak çıkacaktır. Ayrıca şunu belirtmek istiyorum;
Black Adam karakterini daha yakından tanımanıza yardımcı olması
için 2010 yapımı olan animasyon filmi “Superman Shazam The
Return of the Black Adam” filmini bir ara izleyin. Güzel bir
animasyon.
Filmle
alakalı olarak değineceğim son nokta ise “Shazam Family” yani
Shazam ailesi. Shazam Family, daha önce belirttiğim üvey
kardeşlere Shazam’ın güçlerini vermesi ile oluşuyor. Bu
kardeşlerden aynı andan ne kadarı gücü kullanırsa Shazam’dan
aldıkları güç o oranda azalıyor ancak yinede Shazam güçlerini
kullanmaya muktedir hale geliyorlar. Billy’nin iki kız ve üç
erkek olmak üzere 5 üvey kardeşi var ve onlara güç verdiğinde
her biri Shazam gücünü beşte bir oranında alıyorlar. Yani
Shazam kadar güçlü olmasalar bile ona destek olmaya yetecek kadar
güçlüler. Şimdiye kadar spoiler vermeden anlatmaya çalıştım
elimden geldiğince ama bu noktayı belirtmeden bitirmek istemedim
yazıyı. Evet, Shazam bu filmde kötüler ile tek başına mücadele
etmiyor. Aile temasında şekillenen bir film için güzel bir son.
Kötülerle mücadelede ailseinden güç alan bir kahraman.
Yani
ben derimki, bu filme gidin. Size bol aksiyon ve macera vaat etmiyor
ancak güzel bir aile hikayesi sunuyor, aile olmanın anlamını
sorguluyor ve sorgulatıyor. Ha birde “Justice League” filminin
ağızda bıraktığı kötü tadı bir nebze de olsa siliyor.
Şimdiden iyi eğlenceler. DC için hala umut var; koşmaya gerek
yok, vakit var, yürüyelim!
Yorumlar
Yorum Gönder