İKİ
SÜPER FİLM BİRDEN 2
Bu
yazının içeriği, başlıktan da anlaşılacağı üzere kısa
vadede vizyona girecek olan iki yeni filmin tanıtımı hakkında.
Bunlardan birisi “Ejderhanı Nasıl Eğitirsin: Gizli Dünya”
(How to Train Your Dragon: The Hidden World) ve diğeri de “Ralph
ve İnternet – Oyunbozan Ralph 2” (Ralph Breaks the Internet –
Wreck-It Ralph 2)
Ben
şimdi size öyle teknik terimlerle ya da ne bileyim hikaye ve içerik
üzerinden ahkam kesmeye çalışarak bir değerlendirme
yapmayacağım. Sadece neden bu iki filmi de çok büyük bir merakla
beklediğimi ve neden sevdiğimi kendimce anlatıp, eğer aranızda
daha önce bu filmleri izlememiş olanlar varsa onların ufakta olsa
ilgisini bu filmlere çekmeye çalışacağım. Hepimiz animasyon
sevelim. Sonuçta animasyonlar sadece çocuklar için değil!
Oyun Bozan Ralph! İlk
izlediğimde hiçbir beklentim olmayan, sadece vakit öldürmek için
izlediğim ama izler izlemez hayran olduğum ve tekrar tekrar
izlediğim şahane animasyon filmi. Takvimler 2012 yılını
gösterirken vizyona giren bu şahane animasyon filmi benim gibi
birçok izleyeninin gönlünü çelmeyi başarmış bir film ve
eminim ilk filmi izleyen herkes ikinci film için sabırsızlıkla
bekliyor.
Öncelikle kısaca değinelin;
ne anlatıyordu ilk film?
İlk film ana karakterimiz
Ralph’in kötüler için grup terapisinde 30 yılını geride
bırakan oyununu ve oyunda kendi rolünü diğer üyelere
anlatmasıyla başlıyor. Evet, Ralph, “Fixed Felix” adlı bir
ateri oyununda kötü adam. Öncelikle birkaç noktaya değinmek
lazım; Ralph ve diğer tüm terapistler aynı ateri salonunda
bulunan farklı oyunların kötü karakterleri. Gündüzleri insanlar
salonda oyun oynarken, geceleri karakterler (avatarlar) kendi kişisel
hayatlarını yaşıyorlar ve oyunlar arasında dolaşabiliyorlar
ancak yeni gün başlarken tüm avatarlar kendi oyunlarına dönmeli
yoksa oyun bozulmuş olarak kabul edilip fişi çekilebilir. İşte
bu tarz bir ortam kısaca Ralph’in yaşadığı yer ve tekrar
söylüyorum; Ralph kendi oyununun kötü adamı.
Ralph bir kötü avatar ama
kendince şu soruyu soruyor sürekli; kötü karakter olmak illa kötü
olmayı mı gerektirir? Film temelde Ralph’in bu soruya bir cevap
bulma yolculuğunu işliyor. Önce kendi oyun ahalisi tarafından
sevilmek istiyor ve bunun yolununda iyi avatar olan Felix gibi bir
madalya kazanmaktan geçtiğine karar veriyor. Böylelikle önce
kendi oyununu terk ediyor ve başka bir oyundan gerçekten bir altın
madalya elde ediyor ama istenmeyen olaylar sonucu kendini bir anda
“Sugar Rush” adlı yarış oyununda buluyor ve burada Venellope
adlı bir kızla tanışıyor. Venellope ile tanışması, Ralph için
hem kendi hayatında hemde onun hayatında önemli değişimler
yaratma şansı doğuruyor ve hem bu küçük kızla arkadaş olurken
hemde sonuçta sorduğu soruya kendince bir cevap buluyor.
Yani kısaca Oyun Bozan
Ralph’in ilk filmi bir arayış ve arkadaşlık macerası. Film
kendini bulma, keşfetme ile alakalı. Filmi izlerken benim
düşündüğüm şu olmuştu; bizim kim olduğumuzu ya da kim
olmamız gerektiğini çevremizdekiler, bir başkası belirleyemez.
Biz bir şey, birisi olmak isteriz; iyi ya da kötü ama buna biz
karar veririz ve verdiğimiz karar doğrultusunda istediğimizi almak
için tüm gücümüzle mücadele ederiz. Kim olduğumuza başkası
değil sadece biz karar veririz. Bize, bana bu hissi verdiğin için
teşekkürler Ralph!
Şimdi böyle bir ilk filmden
sonra ikincisi yola çıktı geliyor. İlk filmi yine izlemeyenler
için çok da anlatmadan bana ne hissettirdiğine değindim. İkinci
için konuşmaya geçmeden önce şurdan bir fragmana bakalım:
Evet İnternet! Bu filmde
Ralph, Venellope ve tüm oyun salonu sonunda teknolojiye ayak
uyduruyor ve internet ile tanışıyor. Yetmezmiş gibi müthiş
ikilimiz birlikte internete bir yolculuğa çıkıyorlar ve bence ilk
filmden çok daha çılgın bir macera bizi bekliyor. Şu ana kadar
iki farklı fragman yayınlandı ancak henüz internete giriyor
olmaları dışında hikaye bize ne vaad ediyor çok net değil.
Sadece ilk filmden çok daha renkli bir hikaye bizi bekliyor
diyebilirim.
İkinci fragmanla birlikte
filmle alakalı olarak bize sundukları en önemli ayrıntı
Disney’in kendine yaptığı müthiş gönderme oldu. Bana göre
Disney bünyesinde yer alan Ironman gibi Marvel, Klon Askerler gibi
Star Wars karakterlerini; ayrıca birçok farklı Disney
karakterlerini ve elbette prensesleri görecek olmamız oldukça
heyecan verici ve eğlenceli olacak. Sadece tek dileğim bu
karakterlerin film içindeki sürelerinin fragmandakiler ile sınırlı
olmaması ya da fragmandakinden çok daha fazla karaktere Ralph ve
Venellope’nin maceraları sırasında rastlamamız. Ancak
göründükleri süre bundan ibaret bile olsa filme olan beklentiyi
daha da arttırdıkları bir gerçek ama yinede unutmamak lazım ki
bu Ralph’in filmi ve internetin altını üstüne getirirken onu
izlemesi çok zevkli olacak. Bizim iyi kalpli kötü adamımız
interneti darmaduman etmeye geliyor. Koca elleri, ellerinden daha
büyük yüreği ve dünyalar tatlısı kankası ile geliyor.
Yazının birinci bölümüne burdan ulaşabilirsiniz.
Kazan (10/06/2018)
Yorumlar
Yorum Gönder