OKUDUĞUM KİTAPLAR LİSTESİ 2021-I

 


1) Infinity Gauntlet-Sonsuzluk Eldiveni/Jim Starlin (yazar)-George Perez (çizer)-Ron Lim (çizer) (Marvel-Gerekli Şeyler-Dördüncü Baskı-2019): 2008 yılında ilk “Ironman” filmi çıktığında “Marvel”ın ne olduğu hakkında pek bir fikrim yoktu açıkçası. İlk “Avengers/Yenilmezler (2012)” filmine kadar da bu durum çok bir değişiklik göstermedi aslında. Ben oldum olası “DC” kahramanlarına daha fazla hayranlık duyan birisi oldum. Ancak 2012 sonrasında filmleri düzenli olarak takip edip animasyon dizileri izlemeye, internet ortamında araştırıp çizgi romanları alıp okumaya başladım. Hala gönlüm DC’den yana olsa bile Marvel’ı da baya seviyorum artık. Benim için ilham verici, özendirici şeyler bunlar. Neyse işte; “İnfinity War (2018)” ve “Endgame (2019)” olarak iki bölümde tamamlanan son Avengers filmi, hikayesinin temellerinin bir kısmını ve hatta çoğunluğunu bu çizgi romandaki hikayeden almaktadır ama birçok etken sebebiyle film hikayesinin daha minimal ve daha az şiddet içerikli kaldığını söylemem mümkündür. Hem filmlerde hem de çizgi romanda “Thanos” adlı çılgın adam (uzaylı bir savaş lordu), “Sonsuzluk Taşları” olarak adlandırılan güçlü nesneleri kullanarak evrendeki canlı nüfusunun yarısını yok eder ama çizgi romandaki Thanos’un motivasyonu filmdekinden farklıdır. Filmdeki Thanos, artan nüfus yüzünden bozulan evrenin dengesini korumak için bunu yapar ama çizgi romanda Thanos’un asıl motivasyonu, sevdiği kadın olan “Ölüm Hanım”ı etkilemektir. Ayrıca çizgi romanın karakter çeşitliliği de maalesef filmlerde yer alamaz. “Galactus”, “Adam Warlock” ve Kronos gibi birçok kozmik varlık Thanos ile yapılan savaşa dahil olur ve savaşta birçok Avengers üyesi de Thanos’un ellerinde can verir. Çizgi romanı bitirdikten sonra, her ne kadar çok beğeniyor ve sınırlılıklarını anlıyor olsam bile, filmler gözümde biraz sönük kaldı. Marvel evrenini/evrenlerini seviyorsanız ama sadece filmler üzerinden bunu takip ediyorsanız, çizgi romana başlamak için çok iyi bir aday olabilir bu kitap. Herkese iyi okumalar.



2) Evrak Kürek Sektörden Arkadaşlara Giriş 101/Selçuk Aydemir (Küsurat Yayınları-Üçüncü Baskı-2019): “İşler Güçler” adlı diziyi ilk izlediğim zamandan beri “Selçuk Aydemir”, ortaya koyduğu tarzıyla, sevdiğim bir yönetmen olmuştur. Üstüne Sivaslı oluşu ve “Düğün Dernek” filmlerini de çekmesi ile ona karşı sempatim katlanarak arttı yıllar içinde. Yalan yok, öncelikle beni hemşehri kartıyla vurdu ama dediğim gibi güldürmesini de sevdim. Elbette filmlerini eleştirdiğim yönler de mevcut. Örneğin; “Ailecek Şaşkınız” filmini sinemada izlediğimde çok gülmüş ama film bitince içimde inanılmaz bir boşluk oluşmuştu. Ne anlatıyor bu film dercesine bir düşünce kaplamıştı içimi. Bu kadar geniş kitlelere ulaşabilen bir adamın sadece güldürmek yerine, aynı zamanda düşündürebilmesi gerektiğini hissetmiş ve ona karşı olan ilgim bir nebze azalmıştı ama herkesin bir rolü var bu hayatta, bu sektörde. Herkesten “Don Kişot” olup yel değirmenlerine saldırmasını bekleyemeyiz. Neyse; yine de yaptığı işleri hala zevkle izliyorum. Ne zaman canım sıkılsa, açarım Youtube’u ve “Kardeş Payı”ndan sahneleri izlerim; iyi gelir, kafam dağılır ve bazen kafanın dağılması da kıymetlidir.

Kitaba dönecek olursak; yönetmen, aynı zamanda da yazar, Selçuk Aydemir’i Selçuk Aydemir yapan süreçleri, sektöre nasıl girdiğini, ne zorluklar yaşadığını gayet samimi ve akıcı bir dille anlatmış. Kuzeni, kitabı basan yayınevinin sahibi ve “Leyla ile Mecnun”un senaristi “Burak Aksak” ile geçen ilk yıllarını, TRT için çalışmasını, “Çalgı Çengi”yi ve ilk “Düğün Dernek” filmine kadar gelişen olayları, bu kitap içinde anlatırken, aynı zamanda da sinema yapmak isteyen okurlarına naçizane tavsiyelerde bulunmuş. Yüzümde bir tebessüm ile sıkılmadan okudum ve hatta yer yer de güldüm. Onu tanımam için bir fırsat sundu anlayacağınız. Sinema sever bir kişi ve özellikle Selçuk Aydemir sineması sever bir kişiyseniz, bu kitabı mutlaka okuyun derim. Aydınlatıcı bir çalışma olmuş. Teşekkürler Selçuk Aydemir...

Umarım bir gün, sen de başka birilerinin “Cem Yılmaz”ı, “Erdal Tosun”u veya “Necati Akpınar”ı olursun!



3) Infinity War/Jim Starlin (yazar)-Ron Lim (çizer)-Tom Raney (çizer)-Angel Medina (çizer)-Larry Alexander (çizer)-Shawn McManus (çizer) (Marvel-Gerekli Şeyler-İkinci Baskı-2019): “Infinity Gauntlet” çizgi romanında yaşanan olayların sonrasını anlatan oldukça uzun bir macera. Önceki seride “Thanos”, bütün sonsuzluk taşlarını sonsuzluk eldiveninde toplayıp kainata hükmeden bir ilah olmuş ama “Adam Warlock”, kozmik tanrılar ve “Avengers” üyeleri tarafından mağlup edilip taşları Adam Warlock’a kaptırmıştı. Tanrısal güç elde eden Warlock ise daha iyi bir yönetim sergilemek için taşların gücü sayesinde içindeki iyilik ve kötülükten kurtulmuş. İçinden attığı kötülük ise “Magus” adlı kötü Warlock olarak biçim kazanmıştır. Bu çizgi roman, Magus’un taşları ve gücü ele geçirerek Adam Warlock’u yok etme girişimini konu almaktadır. Ancak taşları ele geçirmek için mücadele etmesi gereken tek kişi Warlock değildir. Warlock, sonsuzluk taşlarını “Sonsuzluk Gözcüleri” adlı gruba dağıtmıştır. Üstelik büyüyen Magus tehdidi karşısında Avengers, “X-Men”, “Fantactic 4”, Doctor Doom”, “Galactus” ve daha niceleri de kendi hamlelerini yapmaktadır. Ayrıca hiç umulmadık bir şekilde Thanos da Magus’u engellemek için iyilerin tarafında yer alır bu seferlik. Sonuçta bu onun evrenidir ve kendinden başkasının onu yok etmesine göz yumacak da değildir. Böylece, bu kadar çok karakterin içinde yer aldığı hikaye, birkaç koldan ilerleyerek gelişir. Infinity Gauntlet, Adam Warlock ile Thanos arasında geçen bir savaştı tam anlamıyla ve diğer bütün karakterler yardımcı rollerdeydiler. Bu sefer ise eski iki düşman müttefik olarak Warlock’un kötü ikizi ile mücadele etmektedirler. Oldukça uzun, inanılmaz derecede bol karakterli ve de destansı bir hikaye. “Infinity War (2018)” filmi bu hikayenin eline su dökemez bence. Ama olsun, onu da seviyorum. Sonuç olarak; bence bir göz atın ve okuyun; oldukça zevkli bir eser.



4) Akira (Bölüm 1: Tetsuo)/Otomo Katsuhiro (mangaka) (Gerekli Şeyler-1. Baskı-2020): 6 ciltlik serinin Türkçe çevirisi yapılmış ilk kitabı. Bu manga yani Japon çizgi romanı, 2019 yılında “Neo Tokyo” adlı şehirde geçen bir hikayeye sahip ama unutmamak gerekir ki manganın orijinal yayınlanma tarihi 1980’li yıllar ve o dönemin bakışından bir gelecek tasarımı/tasavvuru. 1988 yılında III. Dünya Savaşı”nda Tokyo’da bir nükleer patlama yaşanır ve şehir tamamen yok olur. Yıkılan alanın dışında da Neo Tokyo kurulur ve aradan 31 yıl geçer. Hikaye, bu kaotik, distopik şehirde yaşayan liseli bir motosiklet çetesini merkezine almaktadır. Çetenin lideri Kaneda ve her daim onun gölgesinde, koruması altındaki Tetsuo’nun mücadelesidir hikayenin özü. Baskın olan Kaneda’dır her zaman ancak bir gün Tetsuo’nun insan üstü güçler kazanması ile işler değişir. Film ile kıyaslandığında serinin ilk cildi eleştiriden daha uzak bir görüntü çizmektedir. Elbette yine devrimci, kapitalizm karşıtı bir söylem bulundurur içinde ancak filmde yer alan söylem kadar vurucu değildir. Elbette süre farkı burada önemlidir. Kapitalist eleştirinin ilerleyen 5 cilt içinde daha yoğun yansıtılmış olması yüksek ihtimaldir ancak filmin süre sınırına sahip olması, onu bazı konularda daha saldırgan bir hale getirmiştir. Manganın Tetsuo adlı birinci cildi ise daha çok bir giriş niteliğindedir. Okura mekanı, karakterleri ve de çatışma unsurlarını sunar. Filmi de izlemiş biri olarak az çok hikayenin nasıl biteceğini görmüş olmama rağmen sonraki 5 cildin de Türkçe baskılarını heyecan ile bekliyorum. Umarım İngilizce baskıları kadar pahalı olmazlar ve rahatça satın alabiliriz. Şimdiden iyi okumalar diliyorum tercih edeceklere.



5) Infinity Countdown/Gerry Duggan (yazar) (Gerekli Şeyler-1. Baskı-2019): Oldukça akıcı bir hikayeydi. Aslında ilk etapta bir tekrara düşüş varmış hissi uyandırabilir bu çizgi roman çünkü tıpkı “Infinity Gauntlet” ve “Infinity War” çizgi romanlarında olduğu gibi sonsuzluk taşları etrafında şekilleniyor hikayesi ama farklı olmayı da başarıyor. En son yok oluşlarının ardından tekrar ortaya çıkan sonsuzluk taşları, onları ele geçirme mücadelesini de yeniden alevlendiriyor. Evrendeki birçok farklı güç, taşlar için harekete geçiyor. Ancak bu hikayenin odağına yerleşen kişiler “Galaksinin Koruyucuları” oluyor. Hikayede aslan payı adeta onlara verilmiş. “Gardener” ve canavar “Grootlar” ile olan savaşları ve de güç taşını koruma çabaları hikaye boyunca fazlasıyla ön plana çıkıyor. Ancak elbette bu hikaye sonsuzluk taşları ile alakalı olduğu için geniş bir karakter kadrosu var. Dünya kahramanlarından ve evrenin kozmik varlıklarından birçok isim hikaye boyunca taşlar için mücadele veriyor. Örneğin “Adam Warlock” ve “Fatih Kang” gibi önceki serilerin tanıdık yüzleri, bu hikayede de harekete geçiyorlar. Üstelik “Ultron” karakteri de daha tehlikeli bir kişi konumunda. Bol karakter, akan hikaye falan güzel ama bu çizgi romanda asıl sevdiğim şey son sayfalardaki ekstra kısım. Bu kısımda, taşların eski sayılardan itibaren yaşadıkları değişim aktarılmış ve bu taşlar için verilen çeşitli mücadeleler özetlenmiştir. Açıkçası, Infinity Gauntlet’de “Thanos”un taşları nasıl ele geçirdiği benim açımdan bir gizemdi ama bu eser ile birlikte o mesele de aydınlık kazandı. Neyse işte; eğlenceli, akıcı bir çizgi roman. Okumanızı tavsiye ederim.


Bir sonraki listeye buradan ulaşabilirsiniz.


Kazan


Yorumlar