İDL 2021 (İZLEDİĞİM DİZİLER LİSTESİ 2021)-IX



41) Justice League-Adalet Birliği (2001-2 Sezon 52 Bölüm): Çocukluğumun çizgi dizisi. İlk defa, sanırım adı “Jojo TV” olan, normalde şifreliydi, bir kanalda izleme şansı bulmuştum bu animasyon seriyi. İzledim dediğim de yarım yamalak, bölük pörçük bir şekilde. Sonrasında ise bu serinin devamı niteliğindeki “Justice League Unlimited” adlı yapım “Kanal D”de yayınlanmaya başlamıştı. Benim için öğlen kuşağının vazgeçilmez etkinliği, “DC” kahramanlarını izlemekti bir yaz boyunca. Ancak ilerleyen yıllarda bu seriyi unuttum gitti. Gitti diyorum ama yaşım otuzlara dayanmışken adeta anılarımdan yine hortladı ve oturup baştan sona izledim ki devam serisini de kesinlikle izleyeceğim ama şunu fark ettim; bu seri, 90’ların “Superman” ve “Batman” animasyon serilerine de bağlı bir proje ama animasyon kalitesi düşeceği için o kadar geriye gitmek istemiyorum. Neyse; efsane bir seri. Şöyle söylemek gerekirse; eğer DC’yi bilmek istiyorsanız, bu seriyi izleyin. Superman, Batman, “Wonder Woman”, “Green Lantern”, “Martian Manhunter”, “Flash” ve “Hawkgirl” ile hem dünyada hem de galakside birçok maceralara atılın ve DC’nin temel direği olan bu süper kahramanları daha iyi tanıyın. İzlediğim için çok mutluyum. Kesinlikle çocukluk günlerime beni geri götürdü.



42) Aşk 101/Meriç Acemi (yaratıcı) (2020-2 Sezon 16 Bölüm): Çok lafa gerek yok; iki sezonluk, kısa, net ve temiz bir iş. Öyle televizyon dizileri gibi eylülden hazirana otuz küsur bölümü, bölüm başına iki buçuk saat çekmek gibi bir zorunluluk olmadığı için hikaye gayet hızlı akıyor. Yani nasıl demeli, müziklerin kullanımı bile daha zevkli. Sırf süreyi uzatmak için uzun müzik altı yürüyüşler ya da uzun uzun yakın plan bakışmalar yok. Ha! Şimdi şöyle de bir gerçek var; yani bu dizi izlediğim en efsane hikayeye sahip değil; gerçekçi olalım şimdi. Ancak biçimi öz bir anlatım kurduğu için içerikten de sıkılmıyorsun izlerken. Ayrıca, bence, lise hikayeleri, iyi anlatıldığı müddetçe, her daim kendini izletmeyi başarır. Resmen “Hayat Bilgisi” yıllarına dönmüş gibi hissettim; orada da ne olaylar, ne olaylar. Harbiden, ne diziydi be! Ya da zihnim bana oyunlar oynuyor çünkü “Lise Defteri” için de aynı şeyi söylemiş ve tekrar izlediğimde ise sadece dokuz bölüm dayanabilmiştim. Neyse; “Aşk 101”e dönecek olursak; güzel dizi, tavsiye ederim. İzleyene hayatın sırrını vermez, ve belki birçok klişe ile doludur ama televizyon dizilerinin bizi getirdiği bu noktada, yerli yapım bir şeyler izlemek isteyenlere iyi gelir.



43) Marvel’s What If...?/Bryan Andrews (2021-1 Sezon 9 Bölüm): Sanırım bu yıl gösterime giren tüm “Marvel” dizileri içerisinde en iyisiydi. Tabi bu benim kişisel görüşüm ama düşünecek olursak; ne “WandaVision”, ne “The Falcon and the Winter Soldier” ne de “Loki” bize tam anlamıyla yeni bir şey vermedi. Gerçi Loki’yi bir noktada ayırmak gerek ama demeye çalıştığım şey, izlediğimiz üç dizi de Avengers: Endgame (2019)” sonrasında devam eden hikayelerdi. Oysa bu dizi, bizi bambaşka noktalara aldı götürdü. “Infinity Saga” boyunca yayınlanan filmlerdeki birçok hikayenin alternatif gelişimlerini izleme şansı bulduk ve bu durum bizi yepyeni evrenlere taşıdı. Aslında bir noktaya kadar, her bir bölümün kendi içinde bir “what if?” sorusuna cevap olduğunu düşünmüştüm ama sezon finaline doğru gördük ki her bölüm kendi içinde bir hikaye olmakla birlikte sezonun tamamı ise merkezinde “Watcher”ın yer aldığı çok başka bir hikaye. Bu diziyi bir film gibi ele aldığımızda; sezonun ilk yedi bölümü hikayenin giriş kısmını oluşturuyor diyebiliriz. Birçok alternatif kahraman, Watcher’ın anlatımıyla bize tanıtılıyor ve bir benimseme ve özdeşleşme durumu yaşanıyor. Sekizinci bölüm gelişme, dokuzuncu bölüm ise sonuç olarak şekilleniyor. Bu sezonun asıl “what if?” sorusu, “Avengers: Age of Ultron (2015)” filmi ile alakalı. Yani ya “Ultron” galip gelseydi ne olurdu sorusuna bir yanıt. Açıkçası ben izlediğim şeyden aşırı keyif aldım. Gördüm ki işler başka türlü gelişmiş olsaydı Ultron, “Thanos”tan çok daha psikopat-manyak bir ana kötü olurmuş. Neyse çok spoiler vermeyeyim ama gerçekten, bildiğimiz “Marvel Sinema Evreni” kahramanlarının alternatif versiyonlarının Ultron ile giriştiği bir savaşı izlemek efsaneydi. Dizi ile ilgili tek eleştirim ise “Gamora”ya özel bir bölüm ayırmayıp onu son bölümde olaya dahil etmeleri oldu. Yani zombi bölümü iyi hoştu ama asıl hikayeye çok büyük bir etki yaratmadı. Keşke o bölüm yerine bir “Titan Gamora” bölümü yapsalardı. Diğer tüm kahramanlar, kendi evrenlerinde, kendi hikayelerini yaşadıktan sonra asıl savaşa dahil oldular ancak Gamora sadece son bölümde ortaya çıktı ve bu durum, onu ekibin en belirsiz üyesi haline geitrdi. Ancak ilk çıkış sahnesindeki ayrıntılar çok ilgi çekiciydi ve umarım gelecek sezon o Gamora’nın hikayesini de izleme şansı buluruz. Kısacası; kesinlikle iyi seyirler.



44) Justice League Unlimited/Joaquim Dos Santos-Dan Riba (2004-3 Sezon 39 Bölüm): 2001 yılında başlayıp iki sezon süren “Justice League” dizisinin devam serisi ve kahramanlar mücadelelerine kaldıkları yerden tam gaz devam ediyorlar ama bu defa sadece yedi kişi de değiller. “DC” evreninden birçok kahraman da “Adalet Birliği”ne üye oluyor. Böylece de birçok farklı kahramanı ve de onların kötülerini tanıma şansı elde ediyoruz. DC külliyatı hakkında çok çok daha ayrıntılı ve bilgilendirici bir seri olmuş. Gerçi birçok kahramana süre tanınması ve hikayelerinin yansıtılması için orijinal ekibin ekran süresinin kısaltılması kötü olmuş ama yine de her bölümünden ayrı ayrı keyif aldım. Bakarsınız belli mi olur; yakın zamanda bir devam serisi daha izleme şansı buluruz. Sonuçta “Warner Bros.”, “HBO Max” adlı dijital platformunu geliştirmek için birçok yeni içerik üretiyor. Belki bu dalga Adalet Birliği’ni de vurur ve bu evreni yeni sezonlar ile tekrar izleriz. Sonuçta bu Justice League dizilerinin geçtiği evren, 90’lı yılların “Batman”, “Superman” ve “Batman Beyond” gibi diğer dizileri ile de bağlantılı. Yani oldukça geniş bir külliyat, bir evren ve sandığa kaldırılıp bir köşede unutulacak bir hikaye değil. DC’yi öğrenmek için mutlak izlenmesi gereken bir dizi. Umudum sende HBO Max!



45) Maya ve Üç Savaşçı/Jorge R. Gutierrez (yaratıcı) (2021- 1 Sezon 9 Bölüm): Açıkçası sadece küçük kardeşim izlesin diye başladığım bir animasyon diziydi ama ondan çok ben sevdim. Dizi, Amerikan yerlilerinin mitolojisi etrafında şekilleniyor ve bize yeraltı tanrıları ile insanların savaşını sunuyor. Bu savaşın kilit ismi ise Teka Krallığı’nın prensesi Maya ve kendisi bir yarı tanrı. Hırslı bir ilah olan Ölüm Tanrıçası, daha fazla güç elde edebilmek için yeraltı dünyasının yöneticisi konumundaki Savaş Tanrısı ile evlenir. Daha sonrasında ise onu daha da etkileyebilmek için bir hediye vermek ister. Bu hediye Maya’dır. Ölüm Tanrıçası, savaş meydanında Teka Kralı’nın karşısına bir savaşçı olarak çıkıp onu etkiler ve kendisi ile birlikte olmasını sağlar. Bu kaçamaktan ise Maya doğar. Maya, ölümden doğmuş bir yarı tanrı olarak Savaş Tanrısı’na zarar verebilecek yegane şeydir ama aynı zamanda da kurban edilmesi halinde Savaş Tanrısı’nın gücünü daha da arttırma özelliği vardır. Ölüm Tanrıçası, kızını kurban edilmesi için doğurmak istemiştir ama doğumdan sonra kızına bağlanmış ve fikir değiştirmiştir. Savaş Tanrısı’nı da bir bebek yerine yetişkin bir kızın kurban edilmesinin daha faydalı olacağı konusunda ikna ederek bebeği büyütmeleri için Teka Krallığı’na gönderir. Teka Kraliçesi, her ne kadar aldatılmış olduğu gerçeği ile kocasına öfkeli olsa bile küçük kızı kabullenir ve onu kendi çocuğu gibi büyütür. Böylece Maya, mutlu mesut bir hayat yaşayarak on beşinci yaşına kadar gelir ama doğum gününde işler karışır. Savaş Tanrısı, elçisini yollayarak Teka Krallığı’nın kızı teslim etmesini emreder. Ancak kral bunu kabul etmez ve ordusunu toplayarak ilahlara savaş açar. Savaş çok kanlı olur; kral, tüm ordusunu ve de üç oğlunu kaybeder. Tam her şey bitti diye düşünmeye başladıkları anda ise Maya’nın kehanetteki savaşçı olduğu anlaşılır. O, diyardaki diğer krallıklardan üç büyük savaşçıyı bir araya getirerek Savaş Tanrısı’nı yenecek olan kişidir. Böylece Maya’nın üç savaşçıyı bulma, yeraltı ilahları ile savaşma ve Savaş Tanrısı’nı mağlup etme mücadelesi başlamış olur. Tüm her şeyi de anlatıp dizinin bütün heyecanını kaçırmak istemiyorum ama güzel bir hikayenin ve güçlü karakterlerin sizi beklediğini söylemem lazım. Dizinin içeriği çok zengin ve de lezzetli. Açıkçası, Aztek, İnka ve Maya gibi medeniyetlerin mitolojilerini daha da merak ediyorum artık. Diğer taraftan; bu dizinin biçimi de çok iyi, başarılı bir animasyon sunuluyor bize. Yani kısacası, hem görsel hem de içeriksel olarak doyurucu bir dizi var karşımızda. Ben, kendi adıma, bayıldım ve herkese de öneririm. Şimdiden iyi seyirler.


Bir önceki listeye buradan ve bir sonraki listeye de buradan ulaşabilirsiniz.


Kazan

Yorumlar