61) Incendies-İçimdeki Yangın/Denis Villeneuve (2010): Kesinlikle zorlu bir filmdi. Bir yandan Orta Doğu’nun bitmeyen yangınını, o yangının içinden karakterler ile bize sunarken; diğer taraftan da “Oidipus Kompleksi” dediğimiz, mitik-psikolojik çatışmanın bir yorumunu kullanıyor. Bu film için bir “sürpriz kaçıran” vermek istemiyorum, o sebeple de öyküden pek bahsetme niyetinde değilim. Ancak kesinlikle izlenilmesi gereken bir film olduğunu söyleyebilirim. İnsanı düşündürecek ve de izlerken zorlayacak bir film.
62) Yeşil Yılan/Amp Wong (2021): “Beyaz Yılan” adlı Çin yapımı animasyon filmin devamı. İlk film
kadar sevdiğimi söyleyemem ama Çin mitolojisine dayanarak kurulmuş olan öykü
ilgi çekici. Animasyon severler için tavsiye edilebilir ki şunu not düşmem
lazım; son yıllarda Çin sineması gerçekten başarılı, belirli bir standartta
filmler ortaya koyup içerisinde kendi kültürünü de çok etkili bir şekilde
sunmayı biliyor. Bu yönüyle takdir edilesi.
63) Strangers On A Train-Trendeki
Yabancılar/ Alfred Hitchcock (1951):
Her filmini izlememiş olabilirim ama bence “Hitchcock”un
en başarılı eserlerinden birisi. Konusu oldukça ilgi çekici. Bir tren seyahati
sırasında tanışan iki yabancı, bir tanesinin zorlaması ile yolculuğu birlikte
tamamlarlar ve haliyle de sohbet etmek zorunda kalırlar. Bundan kaçış yoktur.
Sohbet ilerledikçe, ısrarcı arkadaşımız cinayet fantezilerini öbürü ile
paylaşıp bir çifte cinayet planı öne sürer. Israrcı arkadaş, başarılı bir
tenisçi olan diğerinin boşanmak istemeyen eşini öldürecek, tenisçi de
ısrarcının babasını ortadan kaldıracaktır ancak elbette tenisçi bu adamı
ciddiye almaz ve durağı gelince de açıkça sapkınlık gösteren bu adamdan
uzaklaşır ve fakat ısrarcımız kafasında planı çoktan kurmuştur ve gidip
tenisçinin karısını öldürür. Böylece gerilim başlar çünkü diğeri kendi payına
düşeni yapmış ve babasının ölümünü beklemektedir. Böylece tenisçiyi köşeye
sıkıştırmaya başlar ve gerilim tırmanır. Kesinlikle tavsiye edeceğim bir klasik
anlatı filmi.
65) Enkanto: Sihirli Dünya/Jared
Bush & Byron Howard & Charise Castro Smith (2021): Sihirli bir evde yaşayan oldukça
geniş bir aile düşünün ki her biri bu evin sihri ile özel güçlere kavuşmuş;
yani hemen hemen her biri. Mirabel, Madrigal ailesinin üçüncü kuşağından bir
genç kızdır ve ailesinde evden yetenek alamamış tek kişidir fakat bu eksiğin
hayatını olumsuz etkilememesi için elinden geleni yapmaktadır. Anlayacağınız
tam bir Polyanna’dır kendisi ama elbette filmin ilerleyişi için bir şeyler ters
gitmelidir. Ters giden şey ise evin sihrini kaybetmesi olur. Böylece ailenin en
sıradan üyesi, en olağanüstü çaba ile günü kurtarmak için kolları sıvar. Tam
bir “Disney” animasyonu diyerek
konuyu kapatıyorum. Şimdiden iyi seyirler.
66) The King’s Man:
Başlangıç/Matthew Vaughn (2021):
İlk iki filmde alıştığımız ana kadroyu tamamıyla bir kenara atıp yepyeni bir
kadro ile Kingsman teşkilatının orijin öyküsünü anlatan bir film. Öykünün merkezinde
ise alışılanın aksine II. değil, I. Dünya Savaşı yer alıyor ve yine dönemin
birçok ünlü figürü de karakter olarak bu serüvende kendine yer buluyor. Oldukça
eğlenceli ve aksiyonlu, aynı zamanda da tarihi temayı başarılı kullanan bir
film. Açıkçası kendi adıma, ilk iki filmin devam öyküsünü izlemek yerine bu
filmin devam maceralarını tercih ederim.
68) Aruitemo aruitemo-Still Walking-Bitmeyen Yürüyüş/Hirokazu Koreeda (2008): Sevdiğim Japon yönetmenlerden
birisidir “Hirokazu Koreeda” ve ara
ara filmlerini izlemeye çabalıyorum. Bu filmde de bize bir Japon ailesi
sunarken aile bireyleri arasındaki kuşak ve kültür çatışmasını yansıtıyor. Bir yönüyle
oldukça durağan, yani neredeyse sıkıcı denilebilecek kadar durağan bir film ama
bir diğer taraftan da kendisini izlettiren bir yapım. Aslında modern toplumun
değiştirdiği Japon aile yapısını merkezine alarak daha yerel bir konu işliyor
ama bir yönüyle de evrensel bir meseleyi gündeme getiriyor. Modern toplum,
nerede olursa olsun, geleneksel aile yapılarını değiştirip dönüştürmektedir. Bu
yönüyle de film göz atılması gereken bir yapım olarak ön plana çıkıyor. Kısacası
tavsiye ederim.
70) Hilda ve Dağ Kralı/Andy Coyle
(2021): “Hilda” adlı animasyon dizinin devamı
niteliğindeki uzun metraj film. Dizinin sezon finalinde ana karakterimiz Hilda,
bir büyü sebebiyle, trol bir bebek ile beden değişimi yaşayarak insandan trole
dönüşmüştü ve bu filmin öyküsü, Hilda’nın tekrar insan olma çabasını anlatıyor.
Ayrıca dizi süresi içinde Trolberg şehir surları dışında tutulan trollerin
orijin öyküsü de bu filmde daha iyi işlenerek aydınlatılmış oluyor. Oldukça sevdiğim
bir film oldu ama diziyi izlemediyseniz, tavsiye etmem doğru olmaz. O zaman
önce diziye bir göz atın.
Bir önceki listeye buradan ve bir sonraki listeye de şuradan ulaşabilirsiniz.
Yorumlar
Yorum Gönder