71) Dedemin Fişi/Meltem Bozoflu
(2016): Bu filmi
ilk çıktığı yıl sinemada, dayımla birlikte izlemiştik ve izlediğimiz salon çok
küçük olduğundan farklı izleyici tiplerini de deneyimlemiştik. Sonrasında da
birçok defa izleme şansı buldum ve her seferinde de eğlendiğimi kabul etmem
lazım. “Güldür Güldür” seviyesini TV’den
sinemaya taşıyan bir film. Bu sefer izleme sebebim ise Sivas’tan Ankara’ya
giderken yolun eğlenceli geçmesini ummamdı ki gerçekten yardımcı oldu
diyebilirim. Bence iyi bir otobüs yolculuğu için eğlenceli filmler mutlaka
şart.
72) Minions: The Rise of
Gru-Minyonlar 2: Gru’nun Yükselişi/Brad Ableson & Kyle Balda & Jonathan
del Val (2022):
İlk “Çılgın Hırsız” filmini
izlediğimden beri Minyonları aşırı derecede seviyorum ve yanılmıyorsam 2015
yılında kendi solo filmleri geldikten sonra da popülerlikleri giderek katlandı.
Çılgın Hırsız serisinde ana karakter malum olduğu sürece Gru’dan başkası değil.
Minyonlar ise onun, isimleri olsa bile yine de isimsiz bir kalabalık şeklindeki
sarı küçük yardakçılarıydı ama diller karmaşası/mozaiği şeklindeki konuşma
biçimleri, görünüşleri, giyimleri, meraklı ve de vurdumduymaz tavırları ile çok
sevildiler. İlk solo filmleri ise bu küçük sarı yaratıkların orijin hikâyesini
merkezine alırken, aynı zamanda da üç minyonu ön plana çıkarıyordu; Kevin,
Stuart ve Bob. Minyonlar dünya tarihi boyunca hep büyük kötülerin peşinden
koşmuş ve onlara hizmet etmek için yanıp tutuşmuş. Yine de bu konuda pek
başarılı oldukları söylenemez. Neyse, solo filmde, karakter olarak ön plana
çıkan üç küçük minyonumuz, kendileri için yeni bir patron ararlarken maceraları
en sonunda onları daha küçük bir çocuk olan Gru’ya getirmişti. Bu ikinci film
ise Gru ile Minyonlar arasındaki güçlü bağların nasıl oluştuğunu anlatıyordu ve
yeni bir minyonu da karakter olarak ön plana çıkarıyordu; Otto. Bu yeni
arkadaş, patronunun çaldığı mücevheri oyuncak bir taş ile takas edecek kadar
saf ama patronu için neredeyse bütün ABD’yi çocuk bisikleti ile aşacak kadar da
azimli. Açıkçası başta sinir olmakla birlikte, ben Otto’yu çok sevdim. Zaten
filmi de tek bir an bile sıkılmadan izledim ki çok uzun bir süresi de olmadığı
için çabucak bitti ve tadı damağımda kaldı.
73) Thor: Love and Thunder-Thor: Aşk ve Gök Gürültüsü/Taika Waititi (2022): Açıkçası biraz hayal kırıklığına uğradım. “Marvel Sinema Evreni”nin ilk yıllarında kesinlikle iyi işlenemeyen, potansiyelinin altında filmler ile harcanan tek karakter “Thor”du diyebiliriz. Yani ilk iki film net olarak kötü değillerdi ama oturmayan bir şeyler vardı. Sonra “Taika Waititi” geldi ve bize “Thor: Ragnarok (2017)” filmini sundu. Bu filmle birlikte Thor, ciddi olma çabasından sıyrılıp komediye açık bir hale geldi ve “Chris Hemsworth” de bu işi çok iyi kotardı. Sonuç olarak baya sevilen bir film ortaya çıktı ve Thor da evrende bambaşka bir noktaya geldi. Kısaca komik ve vurdumduymaz olmak Thor’a yakışmıştı. Sonrasında da aynı yönetmen ile dördüncü film çekildi ki evrende dördüncü filmine kavuşan tek karakter Thor oldu. Ancak yönetmenimiz Waititi, bu filmle birlikte komedi dozunu biraz abartmış gibi ya da komik olmak için çok fazla çaba harcamış gibi ve hal böyle olunca da bir öykü anlatmaktan çok sanki bir skeçmiş gibi izleyeni sürekli güldürmeye çalışan bir film ortaya çıkmış. Evrene katkılarını beğenmekle birlikte genel anlamda bu filmden o kadar da memnun değilim. “Zeus” ve “Gorr the God Butcher” gibi çok önemli karakterler resmen harcanmış. Lakin karakteri seviyorum ve umarım ilerleyen yıllarda Thor’u daha fazla görebiliriz.
75)The Gentlemen/Guy Ritchie
(2019): “Snatch/Kapışma (2000)” filmini izlediğimden
beri “Guy Ritchie”ye büyük bir
sempati besliyorum. Kısacası filmin yönetmeni oysa izlenir modundayım ki bu
filmde de beni yanıltmadı. Tam bir Guy Ritchie filmi olmuş diyebiliriz. Fazla söze
gerek yok; mutlaka bir şans verin derim. İngiliz mafya ilişkileri, çifte
ihanetler, şantajlar, çatışmalar; yani ne ararsan var ve tüm bunların içinde kesinlikle
favorim olan eşofmanlı hip-hop dövüş çetesi ki kaçırdıkları kişilere işkence
ederken klip çekmeleri çok acayip bir kafaydı. İzleyin derim, eğlenceli bir
film bulacaksınız.
76) The Gray Man/Anthony Russo
& Joe Russo (2022):
Aksiyon filmi nedir sorusuna cevap niteliğinde bir film. Kısacası aksiyon
türünden bekleyeceğiniz her şey bu filmde mevcut; havalı, yakışıklı ve süper
yetenekli bir ajan, onun peşindeki paralı askerler ve komplocu ajanlar, birçok
farklı şehre yayılan abartılı kovalamacalar ve çatışmalar, ayrıca bol bol
patlama, havada uçuşan kurşunlar, ölümler. Dedim ya aksiyon filmi nedirin son
yıllardaki en iyi örneklerinden birisi. Kesinlikle maddi ve manevi olarak
yatırım yapılmış, emek harcanmış bir film. Tavsiye edilir.
78) Namuslu/Ertem Eğilmez (1984): Bu film hakkında fazla söze gerek
yok bence. Sanırım “Şener Şen”in en
iyi performanslarından birisi olarak görebiliriz. Tekrar tekrar izleyip de
sıkılmayacağım bir Türk filmi daha diyelim.
79) DC Süper Evciller Takımı-DC
League of Super-Pets/Jared Stern & Sam J. Levine (2022): Çocukken “Kripto” diye bir çizgi dizi izlerdim ve orada tanımış olduğum “DC”nin süper hayvanlarının kendi
filmlerine kavuştuklarını görmek eğlenceliydi. Zaten ben DC karakterlerinin
bulunduğu işleri genel olarak seviyorum ama dürüst olalım ki her ne kadar canlı
çekim film olayında son yıllarda başarısızlıklar yaşansa bile DC her zaman
güzel animasyon filmler üretir. Bu film de gayet güzel, gayet eğlenceli. Devam filmi
gelirse kesinlikle izlerim.
80) Şekerpare/Atıf Yılmaz (1983): Bir başka “Yeşilçam” efsanesi daha. Üstelik Yeşilçam’ın ölüm dönemi
diyebileceğimiz yıllarda çekilmiş bir film. Şöyle ki 1960’lar, Yeşilçam için
altın dönemdir, 1970’lerin ortalarından itibaren seks filmleri bu başarıya
gölge düşürür, 1980’lerde ise seks filmleri gider ve yerine arabesk filmler
gelir. Bu iki türün baskın olduğu yıllarda böyle eli yüzü düzgün filmleri yapanlara
minnet duymak lazım. Tamam, bu film ve diğer başka sevdiğimiz filmlerin
eksiklikleri yok mu? Elbette var ama ne olursa olsun fırtınaya direnç
gösterdikleri için kıymetliler.
Bir önceki listeye buradan ve bir sonraki listeye de şuradan ulaşabilirsiniz.
Yorumlar
Yorum Gönder