İDL 2022-VIII

 

36) Cobra Kai/Josh Heald & Jon Hurwitz &Hayden Schlossberg (yaratıcılar) (2018-5 Sezon 50 Bölüm): Bu dizi ile ilişkim bir değişik. İlk sezona başladığımdan beri, her sezonun ilk 2 bölümü zor geçer, yani izlemek dahi istemem. Olan her şey çok sıkıcı gelir. Ancak sonra bir bakarım ki sezon finali gelmiş ve yeni sezon ne zaman gelecek diye düşünür haldeyim. Beşinci sezon da şaşırtmadı ve ilk bölümleri birkaç gün arayla izledim ama şu an kesinlikle altıncı sezonu bekliyorum ki gelecek sezon işler daha da büyüyecek gibi. Açıkçası güzel bir sezondu; “Karete Kid” döneminden gelen yaşlı kuşağın hikâyesi olsun, ilk sezondan itibaren hayatımıza giren genç kuşağın öyküsü olsun, her şey oldukça güzel ilerledi. Cobra Kai dojosunun fişi çekilirken daha büyük bir turnuvaya da göz kırpıldı. Bu dizinin bir yandan orijinal hikâyeyi günümüze getirirken bir yandan da değişerek gelişmesini seviyorum. Hani kimi projeler olur da öyküsünün temeline çok efsane bir diziyi ya da filmi alır ama tek yaptığı o eseri kopyalamaktır. İşte bu dizi kesinlikle onlardan birisi değil. Evet, ilk başta bizi nostalji duygusu ile yakaladı ama oraya saplanıp kalmadı, büyüyüp gelişti; gelişmeye de devam ediyor. Umarım daha nice sezonlarını izleriz; yani en azından şöyle 2 sezon daha olsun isterim.

37) Terim/Altuğ Gültan & Burak Aksoy (yaratıcılar) (2022-1 Sezon 4 Bölüm): Bir “Galatasaray” taraftarı olarak elbette “Fatih Terim”i severim. Ben 1994 yılında doğdum ve bir bakıma Galatasaray taraftarı olmamda onun ve o dönemde başardıklarının etkisi büyüktür. İnsanın çocuk aklı ile hayran olacağı bir takımdı o. Neyse; dediğim gibi Terim’i severim ama yalan yok, öyle oturup da soy ağacını falan araştırmış değilim ve hatta 1996 öncesi de benim için pek net değildi, yani bu belgesel diziye kadar. Belgeseli izleyince Terim’i bir daha sevdim ve de hayran oldum; elbette yine de sevmeyeni vardır ama ben seviyorum. Ancak belgeselle ilgili şikâyet etmem gereken ufak bir nokta var; belki 4 bölüm yerine 5 ya da 6 bölüm yapıp, özellikle 2016 Avrupa Şampiyonası sürecine ve de Galatasaray’dan son ayrılışına daha ayrıntılı değinilebilirdi. Ancak sanıyorum ki bunu tercih etmeyen Terim’in kendisiydi. “Arda Turan”ın da belgeselde yer aldığı düşünülürse, belki de eski defterler çok da açılıp kötü konular fazla deşilmek istenmemiş. Çoğunlukla başarılar ekseninde ilerlenmiş. Neyse, ben baya zevk alarak izledim diziyi ve Terim’in milli takımda da kupa kazanmış olduğunu öğrendim ki bu benim açımdan dizinin en önemli bilgisiydi. İzlemenizi tavsiye ederim.

38) The Bear/Christopher Storer (yaratıcı) (2022-1 Sezon 8 Bölüm): Diziye nasıl başladım nasıl bitti anlamadım bile. Bilenler bilir, ben kaçış anlatılarını, fantastik öyküleri çok severim ve gerçek hayatın içinden öyküler o denli de hoşuma gitmez. Sıkıcı bulurum bir bakıma ama bu öyle bir diziydi ki beni resmen ekranın karşısına kilitledi. Ana karakterimiz büyük restoranlarda çalışmış çok başarılı bir şeftir ama bir gün abisi intihar eder ve kendi mekânını (Türkiye’deki esnaf lokantaları gibi bir yer) kardeşine bırakır. Böylece kahramanımızın hem restoranı işler hale getirme hem de ölü abisi ile hesaplaşma sürecini izleriz. Bol yemekli, bol çatışmalı, aynı zamanda da oldukça tempolu güzel bir dizi. Kesinlikle herkese öneririm.

39) She-Hulk: Attorny at Law/Disney+ (2022-1 Sezon 9 Bölüm): Bilemiyorum; yani sevmek ile nefret etmek arasında bir yerde kararsız kaldım. Bu dünyada kadın olmak ile ilgili birçok meseleye değinmesi, karakterin doğrudan seyirci ile iletişim halinde olması ve “Marvel Sinema Evreni”ne birçok yeni karakteri sunması çok güzeldi ve fakat sezon finalinde yaşananlar beni kararsız bıraktı. Evet, dediğim gibi karakterin dördüncü duvarı yıkması ona has bir özellik ve bu ilgi çekici, eğlenceli bir durum; benzer bir özelliği “Deadpool”dan da hatırlıyoruz. Ancak mesele dördüncü duvarı yıkmak değil, “MCU”nun 2008 yılından beri kurmuş olduğu kendi öykü gerçekliği tamamen yıkması. Elbette bunun bir kurmaca olduğunu biliyoruz ama nasıl anlatmalı bilemiyorum; “She-Hulk”ın final dövüşü sırasında yaptıkları, sahneleri silmesi ve önceki filmlerde gelişen hikâyeyi cevapsız sorular ile bırakması can sıkıcıydı. Yani neden vardı bu dizi, neden izledik diye sorguladım ama neyse, çok da üstüne düşünesim yok; dizi vasattı ama karakteri sevdim ve tekrar görmeyi bekliyorum.

40) Cyberpunk: Edgerunners/Netflix (2022-1 Sezon 10 Bölüm): Fazlasıyla şiddetli bir anime seriydi. Aksiyonu boldu, evren kurgusu ve öykü akışı ilgi çekiciydi. Yani aynı isimli bilgisayar oyununu hiç oynamadım ama bu animeyi sevdim diyebilirim. Doyurucu bir distopya öyküsü sunduklarını söyleyebilirim.

Bir önceki listeye buradan ve bir sonraki listeye de şuradan ulaşabilirsiniz.

Kazan