İDL 2022-IX

 

41) House of the Dragon/Ryan J. Condal & George R. R. Martin (yaratıcılar) (2022-1 Sezon 10 Bölüm): 2011 yılıydı. O zamanlar “CNBC-E”ydi sanırım, bir kanal vardı. İlk orada görmüştüm “Game of Thrones”u ama yalan yok pek ilgimi çekmemişti. Ben bu evrene ikinci sezon bittikten sonra ilgi duydum ve üçüncü sezondan itibaren de kaçırmadan izledim. Pazartesi günleri Game of Thrones ile anlam kazandı bir yerde ve fakat son iki sezonda beni ve benim gibi birçoklarını üzdü, üzdüler; özellikle de son sezon ve de final, tam bir hayal kırıklığıydı ve efsane bir dizi biterken sanki bir şeyler yarım kalmış gibiydi; o zaman yıl 2019’du. Dizi bittikten bir zaman sonra evrenin başka diziler ile genişleyeceği dedikoduları dolaşmaya başlayınca işlerin daha da kötüye gideceğini düşündüm. O sebeple de gelecek dizi projelerine karşı negatif bir algım vardı ki bu dizinin ilk bölümü gelene kadar da yana yakıla “House of the Dragon” başlasın modunda değildim ve hatta dizinin başladığını da ilk bölümü görünce fark ettim. Yine de bir şans vermek gerekir diyerek ilk bölümü izlemeye karar verdim ve o ilk bölüm yetti. Sevdiğimiz Game of Thrones dünyasına geri dönmüştük. Mutluydum ve bu mutluluğum 10 hafta boyunca devam etti ve fakat 2024 mü? Hadi ama dostum! Bu resmen haksızlık. Bari 2023 yılında “Jon Snow” dizisinin ilk sezonunu izlesek de bu dizinin ikinci sezonunu beklemek daha katlanılır bir hal alsa ama pek umudum yok.



42) Acayipgiller/James Rallison & Ethan Banville (yaratıcılar) (2022-1 Sezon 12 Bölüm): Aslında daha çok küçük çocuklar düşünülerek hazırlanmış bir dizi ama her bir bölümünden aşırı zevk aldım. Yani biraz “Adventure Time” veya “Regular Show”, hadi biraz da “Gumball” diyelim; işte öyle bir havası var ve bence gerçekten çok eğlenceli. Mutlaka tavsiye ederim, her yaştan izleyiciye.



43) Star Wars: Tales of the Jedi/Dave Filoni (yaratıcı) (2022-1 Sezon 6 Bölüm): Kısa ama lezzetli bir “Star Wars” projesiydi. Hem “Ahsoka Tano”yu hem de “Kont Dooku”yu yeniden görmek güzel geldi. Kont Dooku’nun karanlık tarafa giden sürecini hızlı ama etkili bir şekilde aktardıklarını düşünmekle birlikte yine de daha uzun süreleri hak eden bir karakter gelişimi olduğunu düşünüyorum. Bence “Clone Wars” bağlamında, bir veya iki sezonluk bir Dooku dizisi gelse izlenir. Diğer taraftan Ahsoka’yı zaten yakın bir zamanda daha fazla göreceğimiz bariz ama onun kökenine ve Clone Wars ile “Rebels” arası dönemine de bir göz atmaları hoş olmuş. Fazla da uzatmayacağım ama ben diziyi gerçekten beğendim, eli yüzü düzgün, Clone Wars ve “Bad Batch” ayarında lakin hızla bitecek bir mini dizi olmuş. Tavsiye edilir.



44) Brickleberry/Roger Black & Waco O’Guin (yaratıcılar) (2012-2 Sezon 23 Bölüm): “Roger Black” ve “Waco O’Guin” ikilisinin elinden çıkan animasyon dizileri beğeniyorsanız eğer, mesela “Paradise PD” ya da “Farzar” gibi, büyük ihtimalle bu diziyi de seversiniz ama sanki nefret etme olasılığı daha yüksek. Kendi adıma her dizi projesinde nefret ile sevgi arasında kalıp genelde de nefrete yakın diziyi bitirip yine de sonraki projeye geçiyorum. Bakalım sıradaki benzer ama farklı projeleri ne olacak…



 45) Ao Ashi/Production I.G (stüdyo) (2022-1 Sezon 24 Bölüm): Bir süredir düzenli bir şekilde anime izleyemediğim için açıkçası bu seriyi bitirmek çok iyi geldi. Çocukluğunda “Kaptan Tsubasa” izlemiş biri olarak günümüz koşullarına daha uygun bir futbol animesi izlediğim için keyif aldım. Tsubasa, daha çocuksu, daha fantastikti. Elbette bu seride de az biraz fantastiklik mevcut ama futbola daha profesyonel bir yaklaşım var ve animelerin eğlendirirken öğretme düsturu burada da devam ediyor. Hem bir karakter öyküsü takip ederken hem de futbol hakkında bilgileniyoruz ki bence bu oldukça güzel. Tek korkum ise bu serinin de tek sezonda kalması. Böyle hissediyorum çünkü şimdiye kadar izleyip de sevdiğim sporla ilgili animelerin genelde devam sezonları gelmedi ve öyküler hep kritik noktalarda yarım kaldı. Umarım “Ao Ashi” aynı kaderi paylaşmaz. Anime severlere ve de futbol fanatiklerine önereceğim bir seri. Gelin, taşradan çıkıp da Tokyo’ya, orada profesyonel ligde oynayan bir takımın alt yapısına giren, profesyonel olmak için canını dişine takıp gol takıntılı bir manyaktan müthiş bir defansif oyun kurucuya dönüşen Ashito’nun öyküsüne hep beraber tanıklık edelim. Şimdiden iyi seyirler.


Bir önceki listeye buradan ve bir sonraki listeye de şuradan ulaşabilirsiniz.


Kazan

Yorumlar